soğuklamak
Dil: Türkçe
-
[nesnesiz, halk ağzında]
Üşüterek hastalanmak, soğuk almak
- Yetmişi geçmiş, o hâline bakmadan geçende kahveye gitmiş, soğuklamış mı?
-
[nesnesiz, halk ağzında]
Donmak, soğuk vurmak
- Topal bacağıyla uzun uzun dolaşır, bedavaya yakın düşürdüğü soğuklamış patates, çürümeğe yüz tutmuş lahana, pırasaları omuzlar, tutardı ahırın yolunu.