sokuşturmak
Dil: Türkçe
-
[-e, -i, mecaz, mecaz]
Dar bir yere zorla veya iterek sokmak
- Manav çürük elmaları sokuşturup çocuğa verdi.
-
[-e, -i, mecaz, mecaz]
Belli etmeden kötü bir malı vermek
- İkide birde başlarında Selman gibi adamlar olduğunu sokuşturuyordu.
- [-e, -i, mecaz, mecaz] Bir sözü kırıcı olmak amacıyla söylemek