suret
Dil: Arapça ṣūret
-
[isim, halk ağzında, eskimiş]
Dış görünüş
- İnsan suretinde bir ağaç.
-
[isim, halk ağzında, eskimiş]
Yazı veya resim kopyası
- Bunun bir suretini almalı.
-
[isim, halk ağzında, eskimiş]
Biçim, yol, tarz
- Onlar daimî surette güzeli, iyiyi, doğruyu görmemeye mahkûm olmuşlardır.
- [isim, halk ağzında, eskimiş] İslam felsefesinde, varlığın görünen yanı, beş duyu ile algılanan yönü, siret karşıtı
- [isim, halk ağzında, eskimiş] fotoğraf
- [isim, halk ağzında, eskimiş] yüz (II)