susmak
Dil: Türkçe
-
[nesnesiz, mecaz]
Konuşmasını bitirmek; kesmek
- Son mısraları acele okuyarak susmuştu.
-
[nesnesiz, mecaz]
Konuşmaktan kaçınmak
- Onlar da bu hazırlop klişeleri kullanmak fırsatını buluncaya kadar susacaklardır.
-
[nesnesiz, mecaz]
Ses veya gürültüyü kesmek, ses ve gürültü yapmamak
- Adaletin sustuğu yerde haksızlık başlar.
- [nesnesiz, mecaz] Etkisini göstermemek, tepki göstermemek