susuz
Dil: Türkçe
-
[sıfat, zarf]
Suyu olmayan, suyu bulunmayan
- Kazanalım parayı; hayır hasenat yaparız, İstanbul'un susuz semtlerine çeşme yaptırırız.
-
[sıfat, zarf]
Suyu çok az olan
- Susuz portakal.
-
[sıfat, zarf]
Yağmursuz, kurak geçen
- Susuz bir yaz.
-
[sıfat, zarf]
Susamış olan
- Aç ve susuzuz düşüncesiyle bir sepet dolusu şeftali de almışlar getirmişler.
-
[sıfat, zarf]
Su olmadan
- İçiyor, hiç durmadan içiyordu denizi / Bu içiş asırlarca susuz bıraktı bizi