takip etmek
Dil: Türkçe
-
[askerlik]
yetişmek, yakalamak veya bulmak amacıyla birinin arkasından gitmek, izlemek
- Bu yolu takip ederseniz eve varırsınız.
-
[askerlik]
belli bir yöne gitmek
- Modayı takip etmek.
-
[askerlik]
uymak
- Böylesi anlarda, diziyi çarpık bir nazarla takip etmekten geri duramıyor.
-
[askerlik]
bir şeyi izlemek
- Öğretmenin anlattıklarını takip etmek.
-
[askerlik]
dikkatle dinlemek, anlamak
- Vaziyeti yukarıdan ve bizzat takip etmek lazım geldi.
-
[askerlik]
kovuşturmak
- Bu hoyrat düşünceleri bir şimşek süratiyle taban tabana zıt fikirler takip ediyor.
-
[askerlik]
hemen arkasından gelmek
- İngiltere sefiri, kendi devletinin prensibini burada şahsen de takip ediyor.
- [askerlik] izinden gitmek, uymak
- [askerlik] geri çekilmekte olan düşmanı yok etmek için arkasından gitmek