tamamlamak
Dil: Türkçe
-
[-i]
Tam ve eksiksiz duruma getirmek; tamlamak
- Rehberim sille, tokat hatta asker süngüsü, bir hayli darbe yedikten sonra işini tamamladı.
-
[-i]
bütünlemek
- Bu, otuz yaşına gelmeden altmışını tamamlamış sıska bir gençti.
- [-i] bitirmek