tatlı
Dil: Türkçe
-
[sıfat, isim, mecaz, mecaz, zarf, mecaz]
Şeker tadında olan
- Tatlı elma. Tatlı nar.
-
[sıfat, isim, mecaz, mecaz, zarf, mecaz]
Acı olmayan, acı karşıtı
- Tatlı salatalık. Tatlı su.
-
[sıfat, isim, mecaz, mecaz, zarf, mecaz]
Şekerle veya şekerli şeylerle yapılan yiyecek
- Baklava, revani, lokma birer tatlıdır.
-
[sıfat, isim, mecaz, mecaz, zarf, mecaz]
İnsanı çeken, göze, kulağa hoş gelen, rahatlatan, dinlendiren, sevindiren
- Bu acı adam, tatlı ve nüktedandı.
-
[sıfat, isim, mecaz, mecaz, zarf, mecaz]
Sevimli, hoş olan
- Görüp de sevmemek ne mümkün seni / Güzelsin, incesin, tatlısın, şensin
-
[sıfat, isim, mecaz, mecaz, zarf, mecaz]
Hoşa gidecek bir biçimde, tatlılıkla
- Anlattıklarını çok çocukça, çok tatlı anlatıyor.