tatmak
Dil: Türkçe
-
[-i, mecaz, mecaz]
Dil yardımıyla bir şeyin tadının nasıl olduğunu anlamak
- O meşhur beyaz şaraplarını tattık.
-
[-i, mecaz, mecaz]
Bir şeyden az miktarda yemek veya içmek
- Yaşamın her acısını tatmış.
-
[-i, mecaz, mecaz]
Bir şeyi duymak, hissetmek
- Kavuşmanın tadı yok / Ayrılığı tatmadan
- [-i, mecaz, mecaz] Bir şeyi olumlu veya olumsuz bütün nitelikleriyle yaşamak veya bir şeye tutulmak, uğramak