tenezzül etmek
Dil: Türkçe
-
alçak gönüllülük göstermek
- O kibar adam bu külkedisine tenezzül eder mi hiç.
-
kendi durumuna, düzeyine aykırı düşen bir şeyi veya işi kabul etmek
- Bu yüzden teşkilatı kendi çıkarları için kullanmaya tenezzül etmedi.
-
herhangi bir şeyi yapmaya istekli olmamak
- Kanuni hakkımı bile kullanmaya tenezzül etmiyorum.