toparlamak
Dil: Türkçe
-
[-i]
Bir araya getirmek, toplu bir duruma sokmak
- Bir gün okulda işgal eylemi olmuş, bütün öğrencileri toparlamışlar.
-
[-i]
Neler üzerinde durulacağını hatırlayıp bir araya getirmeye çalışmak
- Bildiği bütün Fransızcayı toparlayarak vitrindeki kravatın değerini sordu.
-
[-i]
Şaşkın durumdan kurtulup kendine gelmek
- Odayı toparladı.
- [-i] Çekidüzen vermek