toplanmak
Dil: Türkçe
-
[nesnesiz]
Toplama işine konu olmak
- Ağaçtaki meyveler toplandı.
-
[nesnesiz]
Bir araya gelmek; birikmek, toplaşmak
- Alp'ın ilk bahadırlığını işiten yurttaşlar etrafına toplandılar.
-
[nesnesiz]
Toplantı yapmak
- Kısacık boylu, kara kuru Nadir Hanım'ın yerinde şimdi şişman denilecek kadar etlenmiş, toplanmış, yağlanmış bir hanım var.
- [nesnesiz] Kendine çekidüzen vermek
- [nesnesiz] Seyahat etmek, taşınmak vb. için hazırlanmak
- [nesnesiz] şişmanlamak