tütsülenmek
Dil: Türkçe
-
[nesnesiz, mecaz, argo]
Tütsüleme işi yapılmak
- Miniminiyken o da benim gibi üzerlikle tütsülenmiştir.
-
[nesnesiz, mecaz, argo]
Tütsüye benzeyen dumana tutulmak
- Bir kömür dumanıyla tütsülendi akşamlar.
-
[nesnesiz, mecaz, argo]
Uyuşturucu madde veya alkolle iyice sarhoş olmak
- Aslında avlanmak tabiri benim lügatimde yok; alkol, ispirto veya incelticiyle kafaları tütsülenen fiyakacılar kalleşçe cana kıymayı böyle adlandırıyorlar.