tüylenmek

Dil: Türkçe

• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada]   Hayvanlarda tüy bitmek
  • Yüzüncü gün kuzu anasının karnında tüylenir, elli gün sonra da doğmuş olur.
• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada]   Yüzde sakal ve bıyık çıkmak
  • Sonra, nasırlaşmış, iş yapmaktan yer yer açılmış parmaklarını, oğlunun yeni yeni tüylenen yüzünde incitmeden gezdirmeye çalıştı.
• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada]   Kumaş üzerinde tüy oluşmak
  • Sadece kararlar, emirler, denetim ve yönetim işlerini yaptırır, biraz tüylenince de bütün bu işleri de başkalarına bırakarak yazıhanesinde bekler durur.
• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada]   Meyve veya yaprak üzerinde tüy oluşmak
• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada]   Para sahibi olmak