uçlanmak

Dil: Türkçe

• [nesnesiz, argo]   Uçlu duruma gelmek, uç vermek, filizlenmek
  • Bir iki gün günlük güneşlik olunca otlar uçlandı.
• [nesnesiz, argo]   Gelişmeye başlamak
  • Kaldı ki tanımlamaların mutlaka bilimden uçlanarak kurulması şart da değildir, her zaman mümkün de değildir.
• [nesnesiz, argo]   Bir şeyden kaynaklanmak
  • Tıngırın varsa uçlan, dedi.
• [nesnesiz, argo]   yararlanmak
  • Güdük Necmi, benden uçlandığı sigarayı gene benden yaktı.
• [nesnesiz, argo]   vermek
• [nesnesiz, argo]   Bedava almak, birinden geçinmek