ucuz
Dil: Türkçe
-
[sıfat, mecaz, mecaz]
Fiyatı yüksek olmayan, pahası az, düşük fiyatlı; ehven, pahalı karşıtı
- Geceleri tiyatroların önünde saatlerce bekleyerek ucuz yerlere yerleşirdik, sevdiğimiz piyesleri seyrederdik.
-
[sıfat, mecaz, mecaz]
Az emekle elde edilen
- Biletçi teşekkür etmekten, ben de bu kadar ucuz teşekkür toplamaktan kurtulduk.
-
[sıfat, mecaz, mecaz]
Bayağı olan
- Bu gerçeği dile getirenleri felaket habercisi diye nitelemek ancak ve sadece ucuz politikacı ağzına yakışır.