ufak ufak
Dil: Türkçe
- 
      
      
        
          [zarf, mecaz]
         
      
      Küçük küçük, hafif hafif
      
      
        - Ufak ufak ne tatlı heyecanlar geçirdik, şimdi kaybetmiş olmakla beraber daha geniş nefes alıyoruz.
 
- 
      
      
        
          [zarf, mecaz]
         
      
      Küçük parçalar durumunda
      
      
        - Yırttı, ufak ufak parçaladı.
 
- 
      
      
        
          [zarf, mecaz]
         
      
      yavaş yavaş
      
      
        - Dışarıda önce tehditkâr bir pembelik belirdi, ufak ufak akşam oluyor.