unutmak
Dil: Türkçe
-
[-i]
Aklında kalmamak, hatırlamamak, aklından çıkmak
- Biz şimdi Evliya'nın hayalhanesinden aktardığı tatları unutmadan gerçeklere dönelim.
-
[-i]
Bir şeyi dalgınlıkla bir yerde bırakmak
- Üst katta oturanlar da bu kapıdan işler ve anahtarlarını evde unutup da gecenin ikisinde döndüler mi Birsel'in camını yumruklayıp onu uyandırmaktan çekinmezler.
-
[-i]
Bir şeyi yapamaz duruma gelmek
- Onu da bilirdim eskiden memleketteyken amma sonradan unuttum.
-
[-i]
Gereken önemi vermemek, üstünde durmamak
- İçinde kabaran sevinçten vücudunun berelerini unutarak uyudu.
-
[-i]
Hatırdan, gönülden çıkarmak
- İyiliğini de ölünceye kadar unutmam.
- [-i] Üzücü bir şeyin etkisinden kurtulmak