uyuz

Dil: Türkçe

• [isim, tıp, sıfat, tıp, sıfat, argo, argo, mecaz]   Uyuz böceğinin, üst derinin altına girerek yaptığı kaşındırıcı, bulaşıcı bir deri hastalığı
  • Uyuz köpekler gibi ne arkadan geliyorsun?
• [isim, tıp, sıfat, tıp, sıfat, argo, argo, mecaz]   Bu hastalığa tutulmuş olan
  • Bu uyuz, can acısından bağıracaktı, ağzı açıldı ama sesi çıkmadı.
• [isim, tıp, sıfat, tıp, sıfat, argo, argo, mecaz]   Düşük nitelikli, değersiz (mal)
• [isim, tıp, sıfat, tıp, sıfat, argo, argo, mecaz]   Hoşlanılmayan, sevimsiz kimse
• [isim, tıp, sıfat, tıp, sıfat, argo, argo, mecaz]   Parası olmayan, züğürt kimse
• [isim, tıp, sıfat, tıp, sıfat, argo, argo, mecaz]   Hareketli, canlı olmayan, uyuşuk, pısırık, miskin kimse