üzere
Dil: Türkçe
-
[edat, edat]
... amacıyla
- Müzakere bitince üç dört gün sonra gene evde buluşmak üzere ayrıldılar.
-
[edat, edat]
... şartıyla
- Akşama geri vermek üzere bu kitabı alabilirsiniz.
-
[edat, edat]
Bir işin veya durumun yaklaşmakta olduğunu bildiren bir söz
- Bu yangın kalbimizde başlıyorsa yani ümitsiz bir aşka düşmek üzere olduğumuzu hissedersek ne yapalım?
-
[edat, edat]
gibi
- Daha önce belirtildiği üzere gramerlerimizin edatlar konusu oldukça karışıktır.