üzerine
Dil: Türkçe
-
[zarf, edat, edat, edat]
üstüne
- Gerinerek kollarını yana doğru açarken başını divanın yastıkları üzerine koyuyor.
-
[zarf, edat, edat, edat]
hakkında
- Dil üzerine bir yazı.
-
[zarf, edat, edat, edat]
-den dolayı
- Onun gelmesi üzerine ortalık düzeldi. Bu söz üzerine herkes rahat etti.
-
[zarf, edat, edat, edat]
-den sonra
- Bunca hazırlık üzerine yola çıkmamak insanı üzer.
-
[zarf, edat, edat, edat]
-den daha üstün
- 'İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur!' diyorlar.