yağmak
Dil: Türkçe
-
[nesnesiz, mecaz]
Yağmur, kar, dolu gökten düşmek
- Her zaman yılbaşı gecesi kar yağardı.
-
[nesnesiz, mecaz]
Çok miktarda ve arka arkaya gelmek
- Üstümüze kurşun yağıyordu.
-
[nesnesiz, mecaz]
Üst üste ve çok gelmek
- Sende bu istidat varken, pencerelerden başına çil kuruş yağar, biz de ekmek parası ediniriz.