yalamak
Dil: Türkçe
-
[-i, mecaz, denizcilik]
Bir şeyin üzerinden dilini sürüp geçirmek
- Kara üzüm tıkınıyor ya, parmak uçlarına bulaşan görünmez balını teker teker yalıyor.
-
[-i, mecaz, denizcilik]
Dilini gezdirerek bir şeyin üzerindekini almak
- Bir güneş parçası binanın yüzünü yalayarak açık kapılardan içeri giriyor.
- [-i, mecaz, denizcilik] Sıyırarak, dokunarak geçmek
- [-i, mecaz, denizcilik] Dalgalar geminin içine girmeyip yalnız bordasını sıyırarak geçmek