yapmak
Dil: Türkçe
-
[-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -e, -e, -i, yardımcı fiil, yardımcı fiil, yardımcı fiil, nesnesiz, nesnesiz]
Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek
- Her görevi ayrım gözetmeden aynı titizlikle yapmak başarının sırrıdır.
-
[-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -e, -e, -i, yardımcı fiil, yardımcı fiil, yardımcı fiil, nesnesiz, nesnesiz]
Olmasına yol açmak
- Durgun sular sıtma yapar.
-
[-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -e, -e, -i, yardımcı fiil, yardımcı fiil, yardımcı fiil, nesnesiz, nesnesiz]
Yol almak
- Bozulan saatimi saatçi yaptı.
-
[-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -e, -e, -i, yardımcı fiil, yardımcı fiil, yardımcı fiil, nesnesiz, nesnesiz]
Onarmak, tamir etmek
- Ayrıca terbiye edeceğim, onu yaman bir polis köpeği yapacağım.
-
[-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -e, -e, -i, yardımcı fiil, yardımcı fiil, yardımcı fiil, nesnesiz, nesnesiz]
Bir şeyi başka bir şey durumuna getirmek
- Şu işi yapıver diye yalvarmıştı da enişte engel olmuştu.
-
[-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -e, -e, -i, yardımcı fiil, yardımcı fiil, yardımcı fiil, nesnesiz, nesnesiz]
Bir dileği, bir isteği yerine getirmek; uygulamak, ifa etmek
- Elimi ağzına götürerek sus işareti yaptım.
-
[-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -e, -e, -i, yardımcı fiil, yardımcı fiil, yardımcı fiil, nesnesiz, nesnesiz]
Bir düşünceyi, bir davranışı, bir isteği işe dönüştürmek, gerçekleştirmek
- Yatak yapmak. Yolu yaptılar.
-
[-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -e, -e, -i, yardımcı fiil, yardımcı fiil, yardımcı fiil, nesnesiz, nesnesiz]
Düzenli bir duruma getirmek
- Ayakkabı yapmak.
-
[-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -e, -e, -i, yardımcı fiil, yardımcı fiil, yardımcı fiil, nesnesiz, nesnesiz]
üretmek
- Koşu yapmak. Sarsıntı yapmak.
-
[-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -e, -e, -i, yardımcı fiil, yardımcı fiil, yardımcı fiil, nesnesiz, nesnesiz]
Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak
- Tükürük bezleri tükürük yapar.
-
[-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -e, -e, -i, yardımcı fiil, yardımcı fiil, yardımcı fiil, nesnesiz, nesnesiz]
Salgılamak, çıkarmak
- Çocuk, altına yapmış.
-
[-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -e, -e, -i, yardımcı fiil, yardımcı fiil, yardımcı fiil, nesnesiz, nesnesiz]
Dışkı çıkarmak
- İlk ve ortaöğrenimini Anadolu'da yapmıştır.
-
[-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -e, -e, -i, yardımcı fiil, yardımcı fiil, yardımcı fiil, nesnesiz, nesnesiz]
gerçekleştirmek
- Ben adamı ne yaparım biliyor musun?
-
[-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -e, -e, -i, yardımcı fiil, yardımcı fiil, yardımcı fiil, nesnesiz, nesnesiz]
Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek
- Bu kızı sana yapacağız.
-
[-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -e, -e, -i, yardımcı fiil, yardımcı fiil, yardımcı fiil, nesnesiz, nesnesiz]
evlendirmek
- Fırının harlı ateşi yanaklarını pembe pembe yapmıştı.
-
[-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -e, -e, -i, yardımcı fiil, yardımcı fiil, yardımcı fiil, nesnesiz, nesnesiz]
Bir durum yaratmak
- Servet yapmak. Altın yapmak.
-
[-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -e, -e, -i, yardımcı fiil, yardımcı fiil, yardımcı fiil, nesnesiz, nesnesiz]
Edinmek, sahip olmak
- Onu da Üsküdar'daki ambar memuru yapmak suretiyle daireden uzaklaştırdı.
-
[-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -e, -e, -i, yardımcı fiil, yardımcı fiil, yardımcı fiil, nesnesiz, nesnesiz]
Bir kimseye bir meslek kazandırmak, birini yetiştirmek
- İyi yapmıyorsunuz, çocuğu çok azarlıyorsunuz. Uyumuş gibi yapmak.
-
[-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -e, -e, -i, yardımcı fiil, yardımcı fiil, yardımcı fiil, nesnesiz, nesnesiz]
Davranmak, hareket etmek
- Bu kış çok soğuk yaptı.
- [-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -e, -e, -i, yardımcı fiil, yardımcı fiil, yardımcı fiil, nesnesiz, nesnesiz] olmak