yarık
Dil: Türkçe
-
[isim, mecaz, fizik, tıp, argo, sıfat]
Yarılarak açılmış yer; yirik
- Tam öğle vakitleri yüksek kaya yarığının dibinde toplanıyor, bir saat kadar güneşleniyorduk.
-
[isim, mecaz, fizik, tıp, argo, sıfat]
İnce bir çizgi durumunda açılmış yara
- Şimdiden birtakım yarıklar açan siyasi rekabetten başka ne mana verilebilirdi?
- [isim, mecaz, fizik, tıp, argo, sıfat] Anlaşmazlık durumu
- [isim, mecaz, fizik, tıp, argo, sıfat] Küçük bir ışık demeti elde etmek için ışık kaynağının önüne konulan, saydam olmayan bir düzlem üzerine açılmış, dikdörtgen biçiminde küçük delik
- [isim, mecaz, fizik, tıp, argo, sıfat] çatlak
- [isim, mecaz, fizik, tıp, argo, sıfat] Dişinin cinsel organı
- [isim, mecaz, fizik, tıp, argo, sıfat] Yarılarak açılmış veya yarılarak oluşmuş