yavaş
Dil: Türkçe
-
[sıfat, zarf, zarf]
Hızlı olmayan; ağır, aheste, çabuk karşıtı
- Yavaş bir yürüyüş.
-
[sıfat, zarf, zarf]
Yumuşak huylu (kimse)
- Yavaş adam. Yavaş at.
-
[sıfat, zarf, zarf]
Kısık olan (ses)
- Yavaş sesle konuşuyor.
-
[sıfat, zarf, zarf]
Kısık sesle
- Bayım bayım, yavaş konuşun, bayan duymasın.
-
[sıfat, zarf, zarf]
Hızlı olmayarak; ağır aksak, aheste
- İşinden evine dönerken yavaş da yürüse, hızlı da gitse, bu özleme, daha doğrusu bu gerçeğe koşuyordu.