yeni
Dil: Türkçe
-
[sıfat, zarf]
Kullanılmamış veya az kullanılmış olan; cedit, eski karşıtı
- Yeni giysi. Yeni ayakkabı.
-
[sıfat, zarf]
Oluş veya çıkışından beri çok zaman geçmemiş olan; cedit
- Yeni haber. Yeni moda.
-
[sıfat, zarf]
En son edinilen; gıcır
- Yeni eve taşındık.
-
[sıfat, zarf]
İşe henüz başlamış
- Yeni öğrenci. Yeni asker.
-
[sıfat, zarf]
O güne kadar söylenmemiş, görülmemiş, gösterilmemiş, düşünülmemiş olan
- Yeni bir buluş. Yeni bir düşünce.
-
[sıfat, zarf]
Tanınmayan, bilinmeyen
- Yeni imzalara rastlıyoruz.
-
[sıfat, zarf]
Daha öncekilerden farklı olan
- Yeni ihtiyaçlarımız var.
-
[sıfat, zarf]
Eskisinin yerine gelen
- Yeni vali çok çalışkanmış.
-
[sıfat, zarf]
Biraz önce, çok zaman geçmeden
- Yeni tanıştığım orman uzmanları çok nazik ve kibar insanlardı.