yepyeni
Dil: Türkçe
-
[sıfat, mecaz, mecaz, zarf, mecaz]
Çok yeni, hiç kullanılmamış; gıcır gıcır
- Yepyeni güzel bir çeşmeden doya doya su içtik.
-
[sıfat, mecaz, mecaz, zarf, mecaz]
Eskiyle bağlantısı olmayan
- Batı tiyatrosu Türkiye için yepyeni bir şey olduğu için sıfırdan başlamak gerekiyordu.
-
[sıfat, mecaz, mecaz, zarf, mecaz]
Alışılmamış, görülmemiş
- Enkaz hâlini bulmuş olan o bina az zaman içinde, boyalı, badanalı, yepyeni meydana çıktı.
- [sıfat, mecaz, mecaz, zarf, mecaz] tertemiz
- [sıfat, mecaz, mecaz, zarf, mecaz] Tertemiz bir biçimde