yerleştirmek
Dil: Türkçe
-
[-e, mecaz, mecaz]
Yerleşmesini sağlamak
- Düven tahtasının altına çakmak taşlarını yerleştiriyordu.
-
[-e, mecaz, mecaz]
Yerine koymak
- Selim, eşyasını toplayıp gene kayığa yerleştirdi.
-
[-e, mecaz, mecaz]
Önceden belirlenen bir noktaya yerleştirmek; konumlamak, konumlandırmak
- Herife bir tokat yahut bir yumruk yerleştiremediğine bile yandı durdu.
- [-e, mecaz, mecaz] Tokat atmak veya şamar vurmak
- [-e, mecaz, mecaz] Söz veya cevabı tam sırasında söylemek