yığılmak
Dil: Türkçe
-
[nesnesiz]
Yığma işine konu olmak veya yığma işi yapılmak
- Yarım saate varmadan evdeki bütün çarşaflar, pikeler, yorganlar, yastıklar salonun ortasına yığılmış oluyordu.
-
[nesnesiz]
Çok sayıda birikmek, toplanmak
- Bütün köşk, kapının önüne yığıldı.
-
[nesnesiz]
Düşmek, yıkılmak, kendini tutamayıp çökmek
- Adam, iskelenin üstüne yığılmış, son nefesini verirken biçarenin şapkasını aşırmışlar.