yıldız

Dil: Türkçe

• [isim, sıfat, mecaz, mecaz]   Çekirdeğinde oluşan füzyon sonucunda açığa çıkan enerjiyi uzaya ışınım biçiminde yayan, ışıklı gök cisimlerinden her biri
  • Baktık geceden fecre kadar ellerde / Yıldızlara yükselen kadehler gördük
• [isim, sıfat, mecaz, mecaz]   Sinema, tiyatro veya müzikhol sanatçısı; star
  • Bir keresinde de bir yerli opera yıldızımız gelmişti.
• [isim, sıfat, mecaz, mecaz]   Bir noktadan çevreye beş veya daha fazla çıkıntısı olan çok köşeli şekil
  • Türk bayrağındaki yıldız beş ışınlıdır.
• [isim, sıfat, mecaz, mecaz]   Bu biçimde olan
  • Cebirde, geometride, fizikte sınıfımızın yıldızı idim.
• [isim, sıfat, mecaz, mecaz]   Bir toplulukta, bir meslekte, üstün başarı gösteren kimse
• [isim, sıfat, mecaz, mecaz]   Baht, şans, talih
• [isim, sıfat, mecaz, mecaz]   Kuzey 360 derecelik yön; kuzey