yıpranmak
Dil: Türkçe
-
[nesnesiz, mecaz]
Zamanla veya çok kullanılma sonucu aşınmak
- Gömleği ütülü ama yıpranmıştı.
-
[nesnesiz, mecaz]
Makine veya makine parçaları aşınıp bozulmak; eskimek
- Dikiş makinesi kullanıla kullanıla yıprandı.
-
[nesnesiz, mecaz]
Saygınlığı azalmak
- Onun zekâsı hiç yıpranmamış.
- [nesnesiz, mecaz] Çeşitli etkenlerle eski gücü kalmamak