yoğun
Dil: Türkçe
-
[sıfat, mecaz, mecaz, halk ağzında]
Hacmine oranla ağırlığı çok olan; kesif
- Puslu havaya yoğun bir kükürt kokusu sinmiş.
-
[sıfat, mecaz, mecaz, halk ağzında]
Etkisi güçlü olan (koku, ses vb.); ağır, derin
- Yoğun bir sis.
-
[sıfat, mecaz, mecaz, halk ağzında]
Dolu, sıkı, sıkışık, çok olan; kompakt, konsantre
- O bölgede nüfus yoğundur.
- [sıfat, mecaz, mecaz, halk ağzında] Artmış, çoğalmış bir durumda olan; sıkı
- [sıfat, mecaz, mecaz, halk ağzında] Şişman, iri, tombul olan
- [sıfat, mecaz, mecaz, halk ağzında] Kaba, kalın, iri olan (elek, iğne)