yoz
Dil: Türkçe
-
[sıfat, mecaz, mecaz, halk ağzında, isim, halk ağzında, isim]
Doğada olduğu gibi kalarak işlenmemiş olan
- ... ilerde beni bekleyen yeni yaşama güvenle bakarak yoz topraklar üstünde ayaklarım yara bere, gözlerim kana bürülü ve soluk soluğa ama göğsümün üstünde bana gerçek varlığımı yansıtan düğün fotoğrafı yıllar sonrası bir kente ulaştım.
-
[sıfat, mecaz, mecaz, halk ağzında, isim, halk ağzında, isim]
kaba
- Bir yoz adam olsa kız kardeşini Körünoğlu’na verirdi de öte bile geçerdi.
-
[sıfat, mecaz, mecaz, halk ağzında, isim, halk ağzında, isim]
Yozlaşmış; dejenere
- Oysa bugünkü Türk sineması egemen sınıfların çıkarlarına dönük bir çizgide, yoz bir kültür düzeyini seyirciye, kitlelere benimsetme çabasındadır.
-
[sıfat, mecaz, mecaz, halk ağzında, isim, halk ağzında, isim]
kısır (I)
- Yozların Karataş Dağı'na çıkar / Orada tavlanır, malların Üyük
- [sıfat, mecaz, mecaz, halk ağzında, isim, halk ağzında, isim] Davar sürüsü
- [sıfat, mecaz, mecaz, halk ağzında, isim, halk ağzında, isim] Tek hörgüçlü dişi deve