yüklemek
Dil: Türkçe
-
[-e, -i, mecaz, mecaz]
Bir yere, taşınması için belli ağırlıkta eşya veya araç gereç koymak
- Karta elli liralık gaz yükledim.
-
[-e, -i, mecaz, mecaz]
Bir bilgisayar, disket vb.ne gerekli bilgileri aktarmak
- Çocuğun bakımını ona yüklediler.
-
[-e, -i, mecaz, mecaz]
Belli bir hizmeti kullanabilmek için özel bir karta gerekli verileri aktarmak
- Suçuna bakmadan bir de bu vaziyetten beni mesul tutmak istiyor, kabahati bana yüklüyor.
- [-e, -i, mecaz, mecaz] Bir yükümlülük altına sokmak, sorumlu tutmak
- [-e, -i, mecaz, mecaz] Bir suçu birinin üstüne atmak