yuvarlamak
Dil: Türkçe
-
[-e, -i, -e, -i, nesnesiz, mecaz, nesnesiz, teklifsiz konuşmada, nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -i, -i]
Bir şeyi bir yerden kaldırmadan ekseni çevresinde döndürerek yürütmek; tekerlemek
- Balta ve küskü ile onu kaldırır, aşağıya yuvarlarız.
-
[-e, -i, -e, -i, nesnesiz, mecaz, nesnesiz, teklifsiz konuşmada, nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -i, -i]
Döndürerek tomar yapmak veya yuvarlak duruma getirmek
- Bir çelmede adamı yere yuvarladı.
-
[-e, -i, -e, -i, nesnesiz, mecaz, nesnesiz, teklifsiz konuşmada, nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -i, -i]
Hızla düşürmek, devirmek
- Bu meslekte neler gördük biz diye yuvarlayarak lafı değiştiriyorum.
-
[-e, -i, -e, -i, nesnesiz, mecaz, nesnesiz, teklifsiz konuşmada, nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -i, -i]
Sözü belirsizce, anlaşılmayacak biçimde söylemek
- Birbiri ardınca bilmem kaç şişe bira yuvarlamış.
-
[-e, -i, -e, -i, nesnesiz, mecaz, nesnesiz, teklifsiz konuşmada, nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -i, -i]
İnanılmayacak yalanlar söylemek
- Kendine has, kelimelerin son hecelerini yuvarlaya yuvarlaya, yumuşak bir konuşma tarzı vardı.
- [-e, -i, -e, -i, nesnesiz, mecaz, nesnesiz, teklifsiz konuşmada, nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -i, -i] İstekle ve çabucak yemek veya içmek
- [-e, -i, -e, -i, nesnesiz, mecaz, nesnesiz, teklifsiz konuşmada, nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -i, -i] Kelimelerin bazı seslerini söylememek
- [-e, -i, -e, -i, nesnesiz, mecaz, nesnesiz, teklifsiz konuşmada, nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -i, -i] Sayıyı, küçük tutarlarını atarak veya ekleyerek tüm sayı durumuna getirmek