yüz
Dil: Türkçe
-
[isim, mecaz]
Başta, alın, göz, burun, ağız, yanak ve çenenin bulunduğu ön bölüm; beniz, duluk, didar, sima, çehre, surat, suret, vecih, faça, bet (I)
- Bir güzel çocuk yüzüyle gülümsüyor.
-
[isim, mecaz]
yüzey
- Suyun yüzünde.
-
[isim, mecaz]
Kesici araçlarda ağız
- Bıçağın keskin yüzü.
-
[isim, mecaz]
Bir kumaşın dikiş sırasında dışa getirilen gösterişli bölümü
- Yorgan yüzü. Kanepenin yüzü.
-
[isim, mecaz]
Bir şeyin görünen bölümünde kullanılan kumaş
- Ne yüzle? Yüzü olmamak.
-
[isim, mecaz]
Birinin görülegelen veya umulan hoşgörürlüğüne güvenilerek gösterilen cüret
- Ön yüz. Yan yüz. Arka yüz.
-
[isim, mecaz]
taraf
- Adamda yüz yok ki!
- [isim, mecaz] Bir yapının dışa bakan düşey yüzeylerinin her biri
- [isim, mecaz] utanma