yüz tutmak
Dil: Türkçe
-
bir şey, olmak üzere bulunmak
- Duvarları sıvasız, kepenkleri boyanmadan bırakıldığı için çürümeye yüz tutmuş evde Hatice nine oturuyordu.
-
giderek biçim ve renk değiştirmek
- Hepimiz gölgelenmeye yüz tutan ateşe gözlerimizi dikmiştik.