zarf
Dil: Arapça ẓarf
-
[isim, eskimiş, dil bilgisi]
İçine mektup veya başka kâğıtlar konulan kâğıttan kese
- Bir sabah kahvaltımı yaparken bana gösterişli bir zarf getirdiler.
-
[isim, eskimiş, dil bilgisi]
İçine fincan veya bardak oturtulan metal kap
- Kenarları ezik, bir çift altın kahve fincanı zarfını elinde evirir çevirirdi.
-
[isim, eskimiş, dil bilgisi]
kılıf
- Dil bilgisinden zarfları anlatırken öğretmen birden bağırmaya başladı.
- [isim, eskimiş, dil bilgisi] Fiilin, sıfatın veya zarfın anlamını zaman, durum, yer, ölçü, nitelik ve soru kavramları bakımından belirleyen veya sınırlayan kelime; belirteç