zirve
Dil: Arapça ẕirve
-
[isim, mecaz]
doruk
- Ta en üstte, zirvede, güneş alnımızda, kalıntılar bulutlarla yan yana.
-
[isim, mecaz]
Bir işte ulaşılan en üst aşama
- Artık otuz dört yaşında, mesleğinin zirvesinde, Antalya’nın tanınmış mimarlarından, aynı zamanda popüler genç bir iş adamıydı.