zuhurat
Dil: Arapça ẓuhūrāt
-
[isim, eskimiş, mecaz]
Gerçekleşeceği düşünülmeyen, hesapta olmayan, umulmadık, olağan dışı olgular
- Meğer böyle zuhurat zamanlarında trafik arabaları ancak vilayet yolları dâhilinde gezermiş.
-
[isim, eskimiş, mecaz]
Karşılık beklemeden yapılan yardım
- Cahit Sıtkı, Şükran Lokantası’nın sahibi ile aydan aya hesap görmek üzere anlaşmıştı; bu yüzden, zuhurat bekleyen parasız arkadaşları buyur etmezdi masasına.